Mayıs 2001 itibariyle başlıca gelişmeler: Türkiye,
mayın yasaklama anlaşmasına katılımın
onaylanmasının son aşamasındadır.
Mart 2002’de Türkiye, mayınlama faaliyetini durdurma
kararını süresiz sürdürdü ve 2001 yılı
sonu itibariyle değişik sınır bölgelerinde bulunan
10638 adet mayını imha ettiğini rapor etti.
Bulgaristan ile kullanılmayan ve anti personel mayınların
ortak sınır alanları içinde temizlenmesi ile ilgili
anlaşma, 1 Mayıs 2002 tarihinde yürürlüğe
girdi.
Hükümet, PKK’yı antipersonel mayınları
kullanmaya devam etmesi nedeniyle suçladı.
PKK bu suçlamaları reddetmiş ve antipersonel mayın
yasağını desteklediğini ifade etmiştir.
Türkiye İnsan Hakları Derneği’ne göre kara
mayınları ve UXO, 2001 yılında 16 kişinin
ölümüne ve 33 kişinin yaralanmasına sebep
olmuştur.
MAYIN YASAKLAMA POLİTİKASI
Türkiye Cumhuriyeti’nin mayın
yasaklama anlaşmasında imzası yoktur.
6 Nisan 2001 tarihinde katılım sürecine
başlayacağını ve Yunanistan ile birlikte aynı zamanda
taraf ülke olacağını duyurdu.(¹) 15 Mart 2002’de
Dış İşleri Bakanlığı tarafından
yayınlanan bildiride “Dikkatli bir çalışma sonucu
Türkiye Ottowa uzlaşmasına katılmaya karar vermiştir...
Türkiye uzlaşmaya katılım prosedürünün
sonuçlanması için Türkiye Büyük Millet
Meclisi’ne sunma aşamasına gelmiştir” ifadesi yer
almıştır. (²) 9 Mayıs 2002’de
Parlamento’daki Dış İşleri Komisyonu
anlaşmanın imzalanmasını onayladı.(3)
Türkiye Eylül 2001’de Managua, Nikaragua’da
yapılan Mayın Yasaklama Anlaşmasına Taraf Devletlerin
katıldığı 3. toplantısında gözlemci olarak
yer aldı.(4) Büyükelçi Ergun Pelit, “Bir kez daha bu
konferansta hükümetimin Ottowa Amlaşmasına katılım
kararını duyurmak benim için bir şereftir.
Mutabakatın Türk diline tercümesini tamamladık ve çok
kısa bir sürede imzalanması için T.B.M.M’ne
sunmayı umut ediyoruz” şeklinde konuştu.(5)
Türkiye, AB lehine, Belçika tarafından yapılan,
henüz anlaşmanın üyesi olmayan ülkeler diye anılan
bildiri ile bir erteleme olmaksızın hakları
sınırlı üyeliği kabul etti.
29 Ekim 2001’de Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel
Meclisinin mayın yasaklama anlaşmasının doğrudan
uygulanması ve evrenselleştirilmesi yasa tasarısı
isteği lehine 56/24M oy verdi.
Türkiye Ocak ve Mayıs 2002 oturumlarında içinde
bulunduğu mayın yasaklama anlaşması Daimi Komite
toplantılarına katılmaya devam etmektedir.(6)
Mayıs 2002’de yapılan Daimi Komite toplantısında
delegasyon, Katılım Yasasının Dışişleri
Komitesi tarafından onaylandığını bildirdi ve
“çok kısa bir süre içinde Türkiye
Anlaşmaya katılma durumuna gelmeyi ve Konvensiyonda henüz yer
almayan komşuları için iyi bir model oluşturmayı umut
ediyor...Başlangıçtan itibaren Türkiye kararlı bir
şekilde Konvensiyonun ölçütlerini
uygulamaktadır’’ bildiriminde bulundu.(7)
Türkiye’nin Konvensiyonel Silahlar anlaşmasında
imzası bulunmaktadır. Nisan 2002’de Türkiye, Haziran
2000’de verdiği güvenceyi CCW’yi ve onun 2.protokol
değişikliğini imzalayarak tasdik etmiştir.(8) Türkiye,
Aralık 2001’de yapılan 2.CCW Gözden Geçirme
toplantısına katılmamıştır.
NGO
Ulusal mayın yasaklama kampanyası,
Mayınsız Türkiye, İsviçre’nin
sağladığı finansal destek ile ilk Türkçe
kitapçığını ve 8 dakikalık bir videoyu
Ağustos 2001’de yayımladı.(9) Dökümanlar, medya
ve politikacılara gönderildi ve birçok basın raporunda yer
aldı.
KULLANIM
Landmine Monitör Türk Silahlı
Kuvvetlerinin ve PKK güçlerinin antipersonel mayınları
kullanmış olduğunu rapor etmiştir.(10) Türkiye,
hükümet güçlerinin Aralık 1997/Ocak 1998’den
itibaren Türkiye’ye ait bölgelerde antipersonel mayın
yerleştirmediği bildirisinde bulunmuştur.(11)
29 Ocak 2002’de Türkiye Olağan Üstü Hal Bölge
Valiliği PKK’nın Irak sınırında son 6 aydan beri
mayın kullanımını arttırdığını ve
Silahlı Kuvvetlerden 5 kişinin ölümü, 32 kişinin
yaralanmasıyla sonuçlanan, 88 olayın meydana geldiğini
deklare etti.(12)
Bu raporda sonra, PKK antipersonel mayın kullanım
iddialarını reddetmiştir.(13) 22 Ocak 2002’de bu
suçlamaların hemen bir kaç gün öncesinde, PKK
Başkanlık Konseyi, antipersonel mayınları yasaklamaya
hazır olduklarını Cenevre’ye gönderdikleri bir mektup
ile deklere etti.(14)
Kurul “Yurt çapında yapılan çalışma,
2002 yılından itibaren mayın kullanımında ve mayın
ile alakalı olayların meydana gelmesinde bir azalma olduğunu
göstermektedir. Bununla birlikte, daha önceden kullanılan ortaya
çıkarılamayan mayınlar büyük bir tehdit ve
tehlike oluşturmaya devam etmektedir” açıklamasında
bulundu. Kurul PKK mayınlarının güvenlik
güçlerini hedef aldığını, aynı zamanda
sivil halkın moralini bozmayı ve cesaretini kırmayı
planladığını ve bu mayınların tarlalara,
patikalara, yollara, köprülere ve su yataklarına
yerleştirildiğini belirtti.”
Sivil halk bu imha edici faaliyetlere bağlı olarak önemli
insan ve ekonomik kayıplara tahammül etmektedir.”
Hükümete göre, 1 Ocak 1993 ve 1 Mart 2002 tarihleri arasında
kara mayınına bağlı 1669 olay (Bu mayınların
bazıları yolcu taşıyan araçların
çarpması sonucu infilak etmişlerdir.)
kaydedilmiştir.(15)
Önceden Fransa, Almanya, İngiltere ve Türkiye tarafından
yasa dışı ilan edildikten sonra 2 Mayıs 2002 de PKK, Avrupa
Birliği tarafından terörist bir grup olarak
tanımlandı.(16)
2001’de İHD ve TİHV, aylık raporlarında
karamayınları zaiyatları ile ilgili verileri de yayınlamaya
başladı. Temmuz 2001’de İHD, diğer NGO’larla
birlikte Hakkari’ye bir askerin yaralandığı mayın
kazasının ardından bir delegasyonu Türk askerleri ile
birlikte insan haklarına uygunsuzlukları iddialarını
incelemek amacıyla gönderdi. Mayın yerleştirdiklerinden
dolayı bölge köylüleri güvenlik güçleri
tarafından suçlandı.
Bu, hükümet ve insan hakları savunucuları
tarafından önemli bir sorun haline geldi ve medyada rapor
edildi.(17)
ÜRETİM,TRANSFER VE STOK MİKTARI
Ocak 1996’da antipersonel mayınların
üretimi ve aynı zamanda satış ve transferi ulusal moratoryum
ile durduruldu.(18) 15 Mart 2002’de Dış İşleri
Bakanlığı “Antipersonel kara mayınlarının
ihracat ve transferi ulusal moratoryumu Ocak 2002’de sona
ermiştir.
Türkiye birkez daha antipersonel kara mayınları ihracatı
ve transferi üzerine olan morataryumu süresiz olarak uzatma
kararı almıştır, bu karar Türkiye’nin Ottowa
Konvensiyonuna bağlı bir ülke olma yolunda samimi bir
ifadesidir” bildirisinde bulundu.(19)
Türkiye’nin antipersonel stok miktarı ve kompozisyonu
açığa çıkmamıştır, ama bu stok
miktarının önemli derecede büyük olduğuna
inanılıyor.
Landmine Monitör önceden Birleşik Devletlerin(USA)
Türkiye’de 1100 adet Hava Kuvvetleri GATOR antipersonel mayın
stoğu olduğunu rapor etmiştir.(20)
KARA MAYINLARI PROBLEMİ
Türkiye’de kara mayınları
problemi üzerine hiçbir inceleme yapılmamış
olması ile birlikte mayın Türkiye’nin etkili bolgeleri;
Azerbeycan, Bulgaristan, Ermenistan, Irak, Suriye ile olan
sınırlarında ve Güneydoğu bölgelerinde
yoğunlaştığı görülmektedir.
Mayıs 2002’de Daimi Komite toplantılarında Türk
delegasyonu “Türkiye’de yaklaşık 900 bin adet
yerleştirilmiş mayın bulunmaktadır.. Mayınlı
bölgeler uzun yıllar önce yasal olmayan sınır
geçişlerini önlemek amacıyla oluşturulmuştur ve
hepsi sivilleri korumak amacıyla işaretlenmiş ve tellerle
çevrilmiştir” bildiriminde bulundu.(21)
Haziran 2002’de Türk daimi temsilciliği Cenevre’de
Birleşmiş Milletlere “Türkiye’de 1956/1959 seneleri
arasında yasal olmayan sınır geçişlerini önlemek
amacıyla yerleştirilmiş yaklaşık 935 bin kara
mayını bulunmaktadır ve hepsi sivilleri korumak amacıyla
işaretlenmiş ve duvarlarla çevrilmiştir”
açıklamasında bulundu.(22)
Mayın olaylarının meydana geldiği bölgeler
gösteriyor ki sınır alanlarına ek olarak
sınırlardan uzak Güneydoğu bölgelerinde de
mayınlar bulunmaktadır.
Bu mayınlı bölgelerin alan genişliğinin bilinmemesi
bu tür alanların ne derece işaretlendiğinin ve
korunduğunun göstergesidir.
MAYIN TEMİZLEME
Taraf ülkelerin 3.toplantısında
Türk delegasyonu “8 bin mayını temizlemiş bulunuyoruz
ve sürekli olarak mayınları temizlemeye devam edeceğiz...
‘Mayınlama ve koordinasyon merkezleri’ tesis ettik ve
‘Mayın Ekipleri’ aynı zamanda ‘mayın tarama ve
temizleme grupları kurduk...mayın alanları
‘işaretleme’ çalışmaları halen
sürmektedir.” ifadesinde bulunmuştur.(23)
Mayıs 2002’de yapılan Daimi Komite toplantısında
Türkiye “Antipersonel mayınların sınırlardan
temizlenmesindeki kararlılığın bir kanıtı olarak,
Türkiye 1998 yılında geniş bir temizleme faaliyeti
başlatmıştır...2001 yılı sonu itibari ile 9851
mayın temizlenmiştir...Benzer mayın temizleme
çalışmalarına tüm gücümüz ile devam
etmekteyiz” duyurusunda bulunmuştur.(24)
Haziran 2002’de Türkiye, 2001 yılı sonu itibariyle
10638 mayının değişik sınır bölgelerinden
temizlediğini ve imha ettiğini rapor etmiştir.(25)
30-31 Ocak 2002’de Başbakan Bülent Ecevit in Bulgaristan
ziyareti sırasında kara mayınları temizleme protokolü
imzalandı ve ortak sınır bölgelerindeki antipersonel
mayınların temizlenmesi üzerine imzalanan 1999
anlaşması karşılıklı değiştirildi.
Anlaşma 1 mayıs 2002 de yürürlüğe girdi.(26)
Bulgaristan kendisine ait sınırların mayınsız
olduğunu açıkladı. Nisan 2001’de Türkiye
çok yakın bir zaman içinde kendisine ait sınırlarda
temizlemenin başlayacağını ifade etti fakat bununla ilgili
başka bir bilgi sağlanamadı.(27)
Buna benzer bir mayın temizleme anlaşması Gurcistan ile
imzalandı. Bu anlaşma, 21 haziran 2002’de Dış
İşleri Bakanlığı Komisyonu tarafından desteklendi
ve T.B.M.M’ne onay için sunuldu. Anlaşma onay için
mecliste beklemektedir.(28)
Azerbeycan ile başka bir anlaşma 2000 yılından beri
görüşülmektedir.(29)
Türkiye aynı zamanda Suriye ile olan sınırları
boyunca mevcut mayınları temizleme kararı
almıştır. Bu projenin tamamlanması ile birlikte
mayınlardan arındırılan bölgeler zaman
içerisinde tarım alanlarına
dönüştürülecektir.(30)
Şubat 2002’de OHAL Bölge Valisi Gökhan Aydıner
“Bu proje için çalışmalar çok yakın
bir zaman içerisinde başlayacaktır” dedi. 1956
yılında 877 km.lik Suriye sınırı boyunca
kaçakçılığı önlemek amacıyla
oluşturulan mayın alanı 300-700 m genişliğinde, 3.5
milyon dönümlük bir alan olarak tanımlanmaktadır.
İfade edilen alan Kıbrıs adasının 2 katı
büyüklüğündedir. Bu tasarı hakkında yerel
işadamları hevesli olarak görülmüştür. Bu
alanın sivillere kullanımı için geri dönmesi, 20 bin
aileye kendilerini destekleme ve yerel işsizliği
düşürme imkanı sağlayacaktır.(31)
Bir başka medya raporunda, mayınsızlaşma planı
için “2 ülke bir zamanlar sıkıntılı olan
dostluğun gelişmesi” ifadesi kullanılmıştır.
Ordu temizlemenin ilk safhası için 12 milyon Dolar talepte bulundu.
Tüm operasyonun 36 milyon Dolar tutacağı ve 5 yılda
tamamlanacağı beklenmektedir.(32) 2000 yılı ortalarında
başlayacağı rapor edilen temizliğin Şırnak,
Hakkari, Diyarbakır, Siirt, Mardin, Bingöl, Van ve Tunceli’nin
Güneydoğu bölgelerinde yer almadığı
görülüyor.(33)
MAYIN HAREKETİNE FİNANSMAN VE DESTEK
Türkiye Bosna ve Hersek de yapılan
mayın temizleme operasyonuna 50 bin Dolar, 2001 deki Arnavutluk mayın
faaliyeti yürütmeye ilişkin 9 bin Dolar katkıda bulundu.
Türk Kuvvetleri askeri görevlilerin bir parçası
olarak Bosna ve Hersek’de denge gücü ile Kosova’da KFOR
ile mayın temizleme hareketlerinde bulunmuştur.(34)
KARAMAYINLARI/UXO ZAİATLARI
2001 de, Türkiye İnsan Hakları
Derneği’ne göre 5’i çocuk 16 kişi
öldü. 10’u çocuk 33 kişi yaralandı.(35) US
Dış İşleri bakanlığı 2001’de kara
mayın patlamalarında çoğu çocuk ve askeri personel
olmak üzere Güneydoğu’da 15 kişinin hayatını
kaybettiğini ve birçok kişinin
sakatlandığını raporlamıştır.(36)
Türkiye daimi kurul vasıtası ile Cenevre’de
Birleşmiş Milleter’e PKK tarafından yerleştirilen
mayınların 1 Ocak 1993 ve 1 Mart 2002 tarihleri arasında 289
sivili, 299 güvenlik personelini öldürdüğünü
ve 792 sivil ile 1524 güvenlik personelini yaraladığını
bildirdi.(37)
Türkiye İnsan Hakları Derneği mayın zayiatları
raporlarını toplamaya devam etmekte ve aylık bildiriler
yayınlamaktadır. Nisan 2002’de kara mayın
patlamalarında 3 sivilin hayatını kaybettiğini 5
kişinin de yaralandığını raporladı.(38)
19 Temmuz 2002’de Afganistan’da Kabil Havaalanı mayın
temizlemeleri sırasında uluslararası güvenlik kuvvetleri ile
görev alan bir Türk askerinin yaralandığını rapor
etti.(39)
HAYATTA KALANLARA YARDIM
Türkiye’de, mayından kurtulanlara
önce her şehirde bulunan devlet hastanelerinde müdahale edilir.
Durumu ciddi yaralılar merkez devlet hastanelerine veya ödeyecek
durumları var ise özel hastanelere nakledilir.
Ülkenin batısında bulunan şehirlerin organ kesimi
işlemini gerçekleştirecek olanakları mevcuttur, fakat
mayınlardan etkilenen Güneydoğu’da olanaklara sahip sadece
Diyarbakır’da bulunan Dicle Üniversitesi Hastanesi
bulunmaktadır.
Yeni bir protez ve rehabilitasyon merkezi 28 Haziran 2001 tarihinde Dicle
Üniversitesinde Amerika Birleşik Devletleri hekimlerinin
yardımı ile açılmıştır.(40) Merkez 2001
tarihinde 43 adet ücretsiz protez sağlamıştır.(41)
Merkezde protezlerin dizaynı ve üretimi için elektronik bir
sistem kurulmuştur. Bu sistem her 22 dakikada bir adet protez
üretebilecek kapasiteye sahiptir.
Üç başka üniversite, bu yeni sisteme
bağlanabilecek ve protezleri Türkiye’nin tümüne
sağlayacak imkanlara kavuşacaktır.(42)
Mayından kurtulan askeri personel İstanbul’daki Gülhane
Askeri Tıp akademisinde tedavi görmektedir.
1Dış İşleri Bakanlığı
tarafından yapılan müşterek bildirinin detayları
için, bakınız Landmine Monitor Raporu 2001,sf.909] 2 “Basın
Yayını”(başlıksız).Dış İşleri
Bakanlığı, Ankara, 15 Mart 2002.
3“Türk Delegesi Prezentasyonu” Devamlı
Komite Toplantısı,Geneva,30 Mayıs 2002
4 Büyükelçi Ergun Pelit ve Ihsan Caliskan
5 “Türkiye’nin Ottawa Konvensiyonuna
Katılımı üzerine Büyükelçi Ergun
Pelit’in ifadesi” Üye Ülkeler 3.Toplantısı,
Managua,Nikaragua, 18-21 Eylül 2001.
6 Türkiye’yi temsilen Murat Salim Esenli,
avukat(danışman),Daimi Görev-Birleşmiş
Milletler,Cenevre, Yarbay Melin Kesap,Genel Kurmay ve Salith Korkutan,Genel
Planlama ve Siyaset Direktörü, Silahsızlanma
Bölümü,Savunma Bakanı
7“Türk Delegesi Prezentasyonu” Devamlı
Komite Toplantısı,Geneva,30 Mayıs 2002
8 Uğur Doğan’dan Landmine Monitor’e
Email,Daimi Temsilci Vekili, Daimi Görev-Birleşmiş
Milletler,Cenevre, 12 Nisan 2002.
9 “Mayinsiz Bir Turkiye Kampanyasi” adlı
kitapçık.
10 Bakınız Landmine Monitor Raporu 2001,sf.911.] 11 Bakınız Landmine Monitor Raporu
2000,sf.848-850.] 12 “PKK Mayin Dosuyor” , Hurriyet , 29 Ocak
2002; Anadolu Ajansi , 28 Ocak 2002. Güneydoğuda Kürt
Halkın ağırlıklı olarak yaşadıkları
dört il Olağanüstü Hal Bölgesi olarak ilan edildi.
13 “Basın Yayını”,Halkın Savunma
Gücü(PKK nın silahlı Kolu),30 Ocak 2002.
14 Riza Altun’dan Elisabeth Reusse-Decrey’e mektup,PKK
Başkanlık konsey üyesi,Cenevre Çağrısı, 28
Ocak 2002.
15Uğur Doğan’dan Landmine Monitor’e
Email,Daimi Temsilci Vekili, Daimi Görev-Birleşmiş
Milletler,Cenevre, 12 Nisan 2002.
162 Mayıs 2000 Konsey Kararı,( ref 2002/334/EC),Avrupa
Komisyon Resmi Dergisi, L 116/33, 3 Mayıs 2002; “Türkiye
Avrupanın PKK’yı Terorist Listesine Koyma Kararını
Sevindirici Buluyor” Kathimerini,Yunan günlük
gazetesi(İngilizce), 2 Mayıs 2002.
17 “THIV Temmuz – Agustos 2001 Ayi Raporu”
(Türk İnsan Hakları Derneği Raporu Temmuz-Ağustos
2001) , www.thiv.com.tr.
18Bakınız Landmine Monitor Reporu 2001, sf. 911.3
Yıllık İhracat Moratoryumu 17 Ocak 1996 da deklere edildi ve Ocak
1999 da üç yıl daha uzatıldı.
19“BasınYayını”,Dış
İşleri Bakanlığı, Ankara, 15 Mart 2002,
“Türkiye İhracat Ulusal Moratoryumunu Uzatıyor,Antipersonel
mayınların Transferi” Ankara Anadolu Ajansı, 15 Mart
2002.
20Bakınız Landmine Monitör Raporu 2000, sf.848.
21“Türk Delegesi Prezentasyonu” Devamlı
Komite Toplantısı,Geneva,30 Mayıs 2002.Tüm mayınlı
bölgelerin işaretli ve çevrili olduğu açık
değil.Eylül 2001 de yapılan Üye Ülkelerin
üçüncü toplantısında mayınlı
bölgelerin işaretlenmesi ve çevrilmesi
çalışmalarının devam ettiği ifade
edilmiştir.
22 Murat S. Esenli’den Landmine Monitore Email,26 Haziran
2002
23“Türkiye’nin Ottawa Konvensiyonuna
Katılımı üzerine Büyükelçi Ergun
Pelit’in ifadesi” Üye Ülkeler 3.Toplantısı,
Managua,Nikaragua, 18-21 Eylül 2001.
24“Türk Delegesi Prezentasyonu” Devamlı
Komite Toplantısı,Geneva,30 Mayıs 2002.
25 Murat S. Esenli’den Landmine Monitore Email,27 Haziran
2002.
26BasınKonferansı,www.basbakanlik.gov.tr/basbakanbasin/index.htm,
31 Ocak 2002
27Erdogan Iscan’dan Elisabeth Reusse-Decrey’e
Mektup,23 Nisan 2001 de alındı.
28 “Türkiye’nin Ottawa Konvensiyonuna
Katılımı üzerine Büyükelçi Ergun
Pelit’in ifadesi” Üye Ülkeler 3.Toplantısı,
Managua,Nikaragua, 18-21 Eylül 2001; Murat S. Esenli’den Landmine
Monitore Email,26 Haziran 2002
29 Murat S. Esenli’den Landmine Monitore Email,26 Haziran
2002
30“Türk Delegesi Prezentasyonu” Devamlı
Komite Toplantısı,Geneva,30 Mayıs 2002.Bu karar Landmine
Monitor Reporunda 2001, sf. 913 yayınlanmıştır.
31“İşadamları Mayınlardan
Temizlenmiş Sınırlardan Gelecek Getiriyi Görüyor”
Ankara Anadolu Ajansı,12 Şubat 2002.
32 Jonny Dymond “Türkiye Suriye
Sınırında Mayınları Temizliyor” BBC, 26
Şubat 2002, news.bbc.co.uk/hi/english/world/europe/newsid.
33 “Mayinlar S.O.S. veriyor” , Yenisafak , 17
Nisan 2000.
34“Türk Delegesi Prezentasyonu” Devamlı
Komite Toplantısı,Cenevre,30 Mayıs 2002.
35 “TIHV, 2001 Insan Haklari Degerlendirmesi” , 15
Şubat 2002, www.tihv.org.tr/eindex.html.
36Birleşik Devletler Eyalet Departmanı “2001
İnsan Hakları Uygulamaları Ülke
Raporu-Türkiye”Bölüm 1A, 1D, Mart 2002.
37 Ugur Dogan’dan(Bakan Danışmanı) Landmine
Monitore Email,12 Nisan 2002.
38 “Turkiye Insan Haklari Vakfi 2001 Ayı Raporu”
, www.tihv.org.tr.
39 “Afganistan Mayın Patlamasında Türk Askeri
Yaralandı” Reuters, 19 Temmuz 2002.
40“Turkiye Insan Haklari Vakfi, Temmuz – Agustos
Rapuru 2001” , www.tihv.org.tr.
41 “Mayın Kurbanlarına Protez”,
Hurriyet , 31 Ocak 2002.
42“E-maille Protez”, Netgazete , 29 Mart
20021Dış İşleri Bakanlığı
tarafından yapılan müşterek bildirinin detayları
için, bakınız Landmine Monitor Rap